- Yazar: ozturkhukuk
- Yargıtay Kararı
- Eyl 28
- Yorumlar (0)
2. Hukuk Dairesi 2016/15596 E. , 2018/4776 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; TMK m.161 ve 162’den hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; her iki dava ve fer’ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 10/04/2018 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı … vekili Av. … ile karşı taraf temyiz eden davacı-davalı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının, davasının TMK 161. maddesi uyarınca davasının zina hukuki sebebiyle kabulüne karar verilmemesine yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; tarafların sadakatsizlik vakıasına dayanak olaydan sonra evlilik birliklerini devam ettirdikleri, davacı-davalı tarafından bu olayın affedildiği en azından hoşgörü ile karşılandığı, bu hadiseden sonra da erkeğin güven sarsıcı hareketleri olduğuna dair başkaca bir eyleminin ise mevcut delil durumuna göre ispatlanamadığı, ancak davalı-davacı erkeğin ortak çocuklar ile davacı-davalı kadına hakaret ettiği, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-davalı kadına da birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı en son olayda kadının kafasına yumruk attığı, davacı-davalı kadının ise eşine domuz, yaratık ve sende insan mısın diyerek hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davalı-davacı erkek de boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü ile boşanmaya (TMK m.166/2) karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile erkeğin davasının reddi doğru bulunmamıştır.
3-Yukarıda 2. bentte de belirtildiği üzere toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin ortak çocuklar ile davacı-davalı kadına hakaret ettiği, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı, davacı-davalı kadına da birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı en son olayda kadının kafasına yumruk attığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına pek kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü gerekir. Öyleyse, davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 162. maddesi hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin de kabulü gerekirken, reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-davalı kadının 166/1. maddesine dayalı boşanma davası ile fer’ileri ve diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma ve inceleme kapsamı dışında kalan davacı-davalı kadının münhasıran TMK 161. maddesine dayalı boşanma talebinin reddine dair itirazını içeren temyize konu bu bölümün ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.630 TL vekalet ücretinin, …’dan alınarak …’a verilmesine ve 1.630 TL vekalet ücretinin …’dan alınarak …’a verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.04.2018