- Yazar: ozturkhukuk
- Yargıtay Kararı
- Eyl 24
- Yorumlar (0)
8. Hukuk Dairesi 2017/7442 E. , 2018/9860 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Babağın Tespiti, Tazminat, Nafaka
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava, davalı …’in küçük …’ın babası olduğunun tespiti ve doğum giderleri ile iştirak nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile küçük …’nın babasının … olduğunun tespiti ile, 2.000,00 TL tazminat ve 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin taleplerin reddine dair verilen karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Kamu düzeni ile yakından ilgili olan soybağının tespiti davalarında, Türk Medeni Kanunu’nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 292/1. maddesinde, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak ve ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceği hükmü bağlandığından; mahkemece, açıklanan kanun hükmü çerçevesinde, baba olduğu iddia edilen … ile çocuk … arasında DNA araştırması yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulü,
2- Kabule göre de, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 304. maddesinde, ananın, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum, doğumdan önceki veya sonraki altışar haftalık geçim ile gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderlerini isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Bununla birlikte, velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunan tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Kolluk tarafından davalı … hakkında yapılan sosyal ekonomik durumu araştırmasına göre 17.000,00 TL üzeri geliri olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, küçük … için tazminat ve iştirak nafakası isteklerine ilişkin, mahkemece 2.000,00 TL tazminat ve 1.000,00 TL nafakaya hükmedilmiş ise de; tarafların mahkemece araştırılan sosyal ve ekonomik durumları ile taleplerin niteliği ve günün ekonomik koşulları, babanın gelir durumu da dikkate alındığında, takdir edilen tazminat ve iştirak nafakasının bir miktar artırılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
8. Hukuk Dairesi 2017/6036 E. , 2017/13866 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
KAYYIM : …
DAVA TÜRÜ : Babalığın Tespiti
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalının evlilik dışı ilişkisinden … ‘in doğduğunu ileri sürerek babalığın tespitine, doğum nedeniyle uğradığı zararlar için tazminata ve müşterek çocuğun ihtiyaçları için iştirak nafakasına hükmedilmesini istemiş; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 304. maddesinde, ananın, babalık davasıyla birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından doğum, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim ile gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer giderlerini isteyebileceği düzenlenmiş olup, davacı vekili de bu maddede gösterilen ananın mali haklarına ilişkin talepte bulunduğuna göre, Mahkemece sözkonusu madde kapsamında uygun bir tazminatın belirlenmesi gerekirken, talebin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 438. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 26.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.