- Yazar: ozturkhukuk
- Yargıtay Kararı
- Eki 28
- Yorumlar (0)
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/10239
K. 2010/1093
T. 1.2.2010
Nüfus Müdürlüğünün ihbarı ile Haymana Cumhuriyet Başsavcılığının 30.6.2008 tarih ve 2008/6 no.lu davanamesinde Z. B.’un Ankara Numune Hastanesinde 3.7.1981 gününde ölmesine karşılık, muhtarlıkça bildirilen 12.3.1983 ölüm tarihinin koca hanesine kayıt edildiği bildirilerek ölüm kaydının düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Nüfus Hizmetleri Kanununa göre açılan kayıt düzeltme davaları nitelikleri gereği kamu düzeni ile yakından ilgili bulunmaktadırlar. Hakim bu tür davalarda doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir. Mahkemece istek gibi Z. B.’un 12.3.1983 olarak kayıtlara geçen ölüm tarihinin iptal edilmesine karar verirken yapılan yargılama sırasında toplanan delillerle bütün dosya içeriğinden kanıtlanmış bulunan 3.7.1981 olan ölüm tarihinin kocası hanesinde iptal edilen kaydın yerine yazılmasına ve yanlışlığın bu biçimde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, salt koca hanesindeki ölüm kaydının iptali ile yetinilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1.2.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/9144
K. 2008/10454
T. 16.10.2008
Gündoğmuş Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2008 gün 2008/1 sayılı davanamesi ile Ayşe Kaplan ( Yüksel )’in mükerrer olan 10.07.1952 tarihli ölüm kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, Gündoğmuş Cumhuriyet Başsavcılığının 31.01.2008 gün 2008/1 sayılı davanamesi ile Ayşe Kaplan ( Yüksel )’in evlenerek gittiği, baba hanesindeki kaydının yanlışlıkla açık bırakılması sonucu ölüm tarihinin bu haneye 10.07.1952 olarak işlendiği ileri sürülerek kapalı olması gereken kayıttaki ölüm tarihinin iptali istenilmiştir. Kapatılan kayıtlar üzerinde herhangi bir işlem yapılması yasal olarak mümkün değildir. Öte yandan aynı Yasanın 38. maddesinde düzenlenmiş bulunan maddi hataların düzeltilmesi ancak dayanak belgesinde bulunduğu halde nüfus kütüklerine hatalı veya eksik olarak tescil edilen ya da hiç yazılmayan veya mükerrer kayıtlarla ilgili olup, bunların nüfus idaresince düzeltilmesi veya tamamlanması olanaklıdır. Ölüm kaydının düzeltilmesi istenilenin gerek kızlık hanesindeki kaydına verilen meşruat ve gerekse evlilik kaydına yazılan tarih birbirini tutmamaktadır. Bu bakımdan da bir mükerrerlikten söz edilemez. Aynı Yasanın 35. maddesine göre de kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamı ile taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Açıklanan bu hususlar dikkate alınarak mahkemece ölüm kaydının iptali istenen Ayşe Kaplan Yüksel’in, kızlık hanesine ( kapalı kaydına ) işlenmiş bulunan ölüm tarihinin iptaline karar verilmesi gerekirken dava konusu olay, maddi hata kapsamında değerlendirilip görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/3663
K. 2007/4202
T. 16.4.2007
DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.05.2006 gününde verilen dilekçe ile tapuda baba adı, isim doğum tarihi ve ölü kaydının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı 11 parsel sayılı taşınmaz kaydında murisinin “Ali” yazılan baba adının “Ahmet”, 618 ve 641 parsel sayılı taşınmazlarda “Mehmet” yazılan isminin “Hacı Mehmet”, “1915” yazılan doğum tarihinin “1930” olarak düzeltilmesini, ayrıca 618 parseldeki “ölü” kaydının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
I- Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
II- HUMK.nun 388/3. maddesi gereğince hakim kararına iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti ile…… ihtilaflı konular hakkında toplanan delilleri ve onların tartışmasını ret ya da üstün tutma sebeplerini ayrı ayrı yazmak ve gerekçelerini de göstermek zorundadır. Mahkemece bu kural bir yana bırakılarak, davanın kabulüne karar verilip davacı murisinin tapu kayıtlarında ki baba adı ve ismi düzeltilmiş fakat doğum tarihi düzeltilmesi ve ölü kaydının silinmesi istemlerine dair olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 16.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/3816
K. 2006/5199
T. 1.5.2006
DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine 19.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda beyanlar hanesindeki ölü kaydının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 1.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava konusu taşınmazın tapulama tespiti 1988 yılında yapılmıştır. 476 parsel sayılı taşınmazın edinme sebebi sütununda malik Yusuf oğlu Hasan Yetkin’in 1942 yılında öldüğü tespit edilmiş ve kütüğün beyanlar hanesine `Yusuf oğlu Hasan Yetkin’in ölü` olduğu yazılmıştır.
Davacı 476 parselin maliki olduğunu, kütüğün beyanlar hanesindeki Yusuf oğlu Hasan Yetkin’in ölü olduğuna dair düşen şerhin terkinini istemiştir. Mahkemece dava kabul edilmiş hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir.
476 parselin kadastrosu 228 numaralı vergi kaydı ve tutanak bilirkişilerinin sözlerine dayanarak yapılmıştır. O nedenle öncelikle revizyon vergi kaydı getirtilmeli, diğer yandan tutanak bilirkişilerinden sağ olan varsa bunlarda yerinde keşif yapılarak dinlenmeli 476 parsel malikinin gerçekten davacı olup olmadığı, şayet davacı ise kütüğün beyanlar hanesine hangi nedenle kaldırılması istenen şerhin yazıldığı hususları yazılıp saptanmalıdır. Eksik inceleme ve araştırma ile dava kabul edildiğinden karar bozulmalıdır.
SONUÇ. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 1.5.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/17010
K. 2006/1130
T. 8.2.2006
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı Dursun Bostan tarafından Niğde Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan davada; babası Ali Osman Bostan’ın nüfus kütüğünde 10/4/1986 olan ölüm kaydının 10/8/1962 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istediği, mahkemece duruşmada mirasçıların bir kısmının davaya muvafakat ettiklerine dair beyanlarının alınmasından sonra davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Ölüm kaydının düzeltilmesi miras hakkı ile ilgili bulunduğundan mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle tüm mirasçıların davaya katılması sağlanarak ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeden eksik hasımla yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 08.02.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3973
K. 2004/5430
T. 27.4.2004
4721/m.523
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı babasının ölüm tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. Ölüm kaydının düzeltilmesi miras hakkı ile ilgili bulunduğundan mirasçılar arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Tüm mirasçıların davaya katılması sağlanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeden eksik hasımla yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 27.04.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.