- Yazar: ozturkhukuk
- İstanbul İsim Değiştirme Avukatı
- Şub 13
- Yorumlar (0)
İsim Değiştirme veya Soyadı Değiştirme Davası
İsim değiştirme veya soyadı değişikliği, kişinin şahsına sıkı sıkıya bağlı olan hukuki niteliği itibariyle bir kişisel hakkın kullanılmasıdır. İnsanın en önemli varlıklarından biri ad ve soyadı olarak kabul edilmektedir. Kişiler, toplum nezdinde ad ve soyadı ile bilinmekte olup isim ve soyisim değiştirme belirli hukuki yollara bağlanmıştır.
İsim ve Soyadı Değiştirme Davası İçin Haklı Sebep Nedir?
Medeni Kanun’un 27. maddesi uyarınca, ad ve soyadı değiştirme davası ancak haklı sebeplerin varlığı halinde açılabilmektedir. Belirtmek gerekir ki, haklı sebep kavramı kanunda tanımlanmamış olmakla birlikte, oldukça geniş bir kapsamda değerlendirilmektedir. Haklı sebep, kişinin şahsi subjektif nedenleri de kapsar. Bu nedenle kişinin kendi ismine ruhsal aidiyet hissetmemesi bile değiştirmek için bir gerekçe olarak kabul edilir.
Ad veya soyadının gülünç olması, halk arasında dalga konusu yapılabilmesi, bir kadının genel olarak erkeklerde kullanılan bir ismi kullanması, ismin bir travmayı hatırlatıyor olması, kötü tanınan bir şahsın adıyla özdeşleşmesi, mesleki veya sanatsal gerekçeler gibi birçok sayısız nedenle isim değiştirme veya soyadı değişikliği davası açılabilmektedir.
İsim ve Soyisim Değişikliği İçin Yetkili Mahkeme
İsim ve soyisim değiştirme davası, ancak kişinin kendisi veya özel yetkili vekaletname verdiği avukat tarafından açılabilir. Vekaletnamede bu hususta özel yetki bulundurulması önem arz etmektedir. Çocuklar için dava, velayet hakkına haiz veliler veya vekaletname verilen avukat tarafından açılabilir.
Ad ve soyadı değişikliği davası için yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Davacı, davayı ikametgahının bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açabilir.
İsim ve soyadı değiştirme davasına Nüfus Müdürlüğü tarafından yetkilendirilmiş bir memur(nüfus temsilcisi) davalı olarak duruşmalara katılır.
İsim ve Soyisim Değiştirme Davası İçin Evrak Gerekli Midir?
İsim ve soyisim değiştirme davası, nüfus kayıtları üzerinden yürüyen bir davadır. Bu nedenle davanın açılması için özel bir evrak aranmaz. Ancak, isim değişikliği ve özellikle soyadı değiştirme davasında talebe esas teşkil eden durum özel bir evraka bağlıysa ilgili evrak delil olarak sunulabilir.
Kullanılan mevcut ad ve soyadı yüzünden sosyal hayatta bir karmaşa meydana gelmişse, bu hususu ispatlayan belgeler isim değiştirme davası açılırken dava dilekçesi ekinde sunulmalıdır.
İsim ve soyadı değiştirme davasında en önemli delillerden biri tanık delilidir. Eğer isim açıkça gülünç değilse, halk arasında kötü bir anlamı yoksa, yani biçimsel açıdan ismin olumsuz bir durumu yoksa sübjektif durumların ispatı için tanık delili önemli hale gelmektedir. Örneğin kişi ismi yerine başka bir isimle çevresinde tanınıyorsa bu hususun tanık deliliyle ispatlanması gerekmektedir.
İsim ve Soyadı Değiştirme Dava Dilekçesi Nasıl Yazılmalıdır?
İsim ve soyadı değiştirme davasının dilekçesi, diğer dava dilekçelerinden farklı bir yanı yoktur. Ancak davalı kısımda husumet Nüfus Müdürlüğü’ne yöneltilmelidir. Uygulamada çoğu zaman dava açan kişilerin isim değiştirme davası dilekçesinde anne-babayı davalı olarak göstermektedirler. Anne babanın davada taraf gösterilmesi yaygınlanmış bir yanlış bilgiden kaynaklanmaktadır. Bu husus davanın ilgili tarafa yönlendirilmemesi sebebiyle sürecin uzamasına sebebiyet verecektir
İsim ve soyadı değiştirme davası ile davacı, ad veya soyadını tümüyle değiştirmekte veya mevcut ismine yeni bir isim eklemektedir.
İsim ve soyadı düzeltme davası ile davacı, isminde mevcut olan bir hatayı ortadan kaldırarak ismi düzeltmektedir. Örneğin, nüfus kaydında Mamut olan ismin Mahmut yapılması gibi. Her iki dava da hukuki nitelik olarak aynıdır. Ancak isim veya soyadı düzeltme davalarında tanık dinlenmeden dahi hataların birçoğu düzeltilebilmektedir.
İsim ve Soyadı Değiştirme Davası Ne Kadar Sürer?
İsim ve soyadı değiştirme davası, gerekli prosedürler hızlı bir şekilde yerine getirildiği takdirde ilk celsede veya en geç ikinci celsede tamamlanır. Tanık dinletilmesi gereken dosyalarda tanığın duruşmada hazır bulundurulması gerekmektedir. Tanık dinlenmesi mecburi ise ve tanık duruşmaya gelmemiş haliyle bu durum sürecin uzamasına sebebiyet verecektir. Dava mahkemeden mahkemeye değişmekle ilgili prosedürler hızlı bir şekilde gerçekleştiğinde süreç 3 ay – 7 ay gibi bir sürede tamamlanmaktadır. Bu nedenle sürecin akıbeti açısından alanında uzman bir avukatla çalışmanın faydası vardır.
İsim ve Soyadı Değiştirme Davasının Sonucu
Medeni Kanun (MK) md. 27 uyarınca, ad ve soyadı değişikliği kişinin diğer hallerinde değişiklik meydana getirmemektedir. Davacı tarafından açılan isim değiştirme davası sırasında kişinin özel bilgileri (medeni hali, doğum yeri, nüfusa kayıtlı olduğu yer vs.) değiştirilemez.
Erkek eş soyadını değiştirdiği takdirde evlilik dönemi içinde kadının soyadı da değişecektir. Ayrıca, 18 yaşını doldurmamış küçük çocukların veya evlatlığın soyadı da başkaca bir işleme gerek olmadan kendiliğinden değişir.
Ad ve soyadı değiştirme davası kabul edildiğinde mahkeme ilgili değişikliği ulusal bir gazetede ilan ettirmekle birlikte ve nüfus kayıtlarında gerekli değişikliğin yapılması amacıyla mahkeme kararı kesinleştikten sonra nüfus müdürlüğüne müzekkere yazarak söz konuş durumu bildirir.
İsim ve Soyadı Değiştirme Kararına İtiraz Mümkün Müdür?
Ad ve soyadı değişikliği sebebiyle herhangi bir şekilde zarar görenler, değişikliğin öğrenilmesi tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde isim ve soyadı değişikliği kararının kaldırılması için dava açabilme hakkına sahiptir.. Ancak, belirtmek gerekir ki söz konusu zarar objektif ve ispatlanabilir bir zarar olmalıdır. Örneğin, ünlü kişilerden birinin ismi ve soyismi değiştirilen isim ve soyisim ile aynı olması durumunda ünlü kişinin zararı doğması halinde bu kişinin dava açma ve kararı kaldırma hakkı doğabilecektir.
Beylikdüzü Avukat Emin ÖZTÜRK isim ve soyadı değiştirme davalarında profesyonel ve şeffaf bir biçimde müvekkillerinin en hızlı biçimde çözüme ulaşması adına gereken hukuki süreci takip etmektedir.
Avukat Emin ÖZTÜRK isim ve soyadı değiştirme davalarında Türkiye’nin her yerine ve yurt dışına hizmet vermektedir. Avukat Emin ÖZTÜRK müvekkillerinin en hızlı biçimde çözüme ulaşması adına profesyonel ve şeffaf bir biçimde gereken hukuki süreci takip etmektedir.
Türkiye’nin her yerinden isim ve/veya soyisim değişikliğine ilişkin davaların takibini sağlayan hukuk büromuz ile 0532 797 64 14 numaralı telefonu arayarak veya Whatsapp yoluyla iletişime geçebilirsiniz.
YARGITAY KARARI
YARGITAY 18. Hukuk Dairesi
2015/12663 E.
2016/9630 K.
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, davacının ad ve soyadının değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın ön ad yönünden kabulüne, soyadı yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından soyadı yönünden temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, nüfusta … ad ve soyadı ile kayıtlı olmasına karşın … olarak tanındığını bildirerek …. olan adının “…”, … olan soyadının “….” olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece adın değiştirilmesi isteminin kabulüne, soyadın değiştirilmesi isteminin ise, ilgilinin kendisini büyüten kişinin soyadını almak istemesinin yasal mevzuat önünde haklı bir neden olmadığından reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Yasası’nın 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda davacı yanın dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar dosyada toplanan kanıtlar ve özellikle davacının tüm yaşamını yanında geçirdiği tanığın anlatımları dikkate alındığında davacının …. ad ve soyadı ile tanındığının anlaşıldığı, bu hususun anılan yasa maddesi hükmüne göre haklı neden sayılarak soyadının değiştirilmesi talebine ilişkin davanın kabulü ile davacının soyadının da istem gibi düzeltilmesine hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile buna yönelik davanın reddi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.