- Yazar: ozturkhukuk
- Yargıtay Kararı
- Ağu 24
- Yorumlar (0)
T.C YARGITAY 2.Hukuk Dairesi
Esas: 2019/ 8244 Karar: 2020 / 112
Karar Tarihi: 14.01.2020
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı kadın tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmamaktadır. Davalı erkeğin hareketleri iradi olmadığından, kusur yüklenemez ve Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanılarak boşanmaya karar verilemez. O halde kadının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Ne var ki, boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2- Davalı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)Davalının Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış olması nedeniyle davranışlarının iradiliğinden söz edilemez ve kendisine bu nedenle kusur yüklenilemez. Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. maddesi koşulları davada gerçekleşmemiştir. Davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerekirken kabulü isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14.01.2020
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/7685
K. 2017/13330
T. 27.11.2017
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın vasisi tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Davalı-karşı davacı kadın vasisi süresinde vermiş olduğu katılma yoluyla temyiz dilekçesinde ziynet alacağı talebinin reddini de temyiz etmiştir. Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik bir temyizi bulunmamaktadır. Bu durumda, davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı talebinin reddine yönelik temyiz isteği incelenemeyeceğinden, davalı-karşı davacı kadın vasisinin bu yöne ilişkin katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadının akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığına dayalı bir dava yoktur (TMK m. 165). Davalı-karşı davacının hareketleri iradi olmadığından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı “evlilik birliğinin sarsılması” hukuki sebebine dayanarak boşanmaya karar verilemez. Davacı- karşı davalı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
3- Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir.
b)Davalı-karşı davacı kadın vasisinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davalı-karşı davacı kadının akıl hastası olması nedeniyle kusur yüklenemeyeceğinden hasta olan eşi ile ilgilenmeyip babasının evine bırakan davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Kusurlu davranışlar kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmuştur. Bu duruma göre davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 3/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda 3/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, davalı-karşı davacı kadın vasisinin ziynet alacağı davasının reddine yönelik katılma yoluyla temyiz isteğinin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, aşağıda yazılı harcın …’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran Emine’ye geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.