- Yazar: ozturkhukuk
- Gayrimenkul Hukuku
- Haz 6
- Yorumlar (0)
İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi) Davası
İzale-i Şuyu veya ortaklığın giderilmesi davası, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz malda ortaklar arasındaki paydaşlığa son verilmesi suretiylekişisel mülkiyete geçişi sağlayan bir dava türüdür.
Ortaklığın giderilmesi davası, çok taraflı ve davanın tüm tarafları için benzer sonuçlar doğuran bir dava türüdür. Örneğin, izale-i şuyu davası açan davacı yargılama sırasında davadan feragat etse bile, davalılardan herhangi biri davayı takip edeceğini mahkemeye bildirerek davanın sonuçlandırılmasını sağlayabilmektedir.
Ortaklığın giderilmesi (İzale-i Şuyu) iki şekilde mümkündür:
Aynen Taksim Suretiyle İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi): Taşınır veya taşınmaz malın aynen bölünmesidir. Örneğin, değeri eşit iki parçaya bölünebilen bir arsanın ikiye bölünerek paydaşlığın giderilmesi.
Satış Suretiyle İzale-i Şuyu (Ortaklığın Giderilmesi): Taşınır veya taşınmaz malın icra yoluyla satılarak bedelinin paydaşlar arasında bölüştürülmesidir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Davalı taraf kimdir?
Ortaklığın giderilmesi davası, menkul veya gayrimenkule ortak olan tüm paydaşlara karşı açılır. Herhangi bir paydaş taşınır veya taşınmaz maldaki ortaklığa son verilerek ortaklığın bitirilmesini talep edebilir. Paydaşlar, kendi aralarında malı nasıl pay edeceklerine dair bir anlaşma yaparak ortaklığa son verebilirler. Anlaşma yoluyla ortaklık sonlandırılamaz ise, paydaşlardan biri diğer tüm paydaşlar aleyhine izale-i şuyu davası açarak dava yoluyla ortaklığın giderilmesini talep edebilir.
Tüm paydaşların ortaklığın giderilmesi davasında yer alması zorunludur. Paydaşlardan birinin ölümü halinde mirasçılık belgesinde ismi geçen tüm mirasçıların davaya müdahil edilmesi gerekmektedir. Tüm ortaklar davaya dahil edilmeden davanın sonuçlandırılması mümkün değildir.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Yetkili ve Görevli Mahkeme
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davasında yetkili mahkeme taşınmaz malın bulunduğu yer mahkemesidir.
Görevli mahkeme ise Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Örneğin, taşınmaz mal Bakırköy’de bulunuyorsa ortaklığın giderilmesi davasında yetkili ve görevli mahkeme Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Mahkeme Harç ve Giderleri
Ortaklığın giderilmesi davasında nisbi harçlar şu şekildedir: Gayrimenkulün satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesi halinde, taşınmaz malın satış bedelinden bir ortağın payına düşecek paranın binde 11,38 kadar nisbi karar ve ilam harcı alınmaktadır. Taşınmaz malın aynen taksim suretiyle paylaştırmaya karar verilmesi halinde gayrimenkul değerinin binde 4,55’i oranında nisbi karar ve ilam harcına hükmedilecektir.
Her ne kadar davayı açan paydaş dava harcını ve mahkeme giderlerini davanın başında ödemek zorunda kalsa da davanın sonunda mahkeme giderleri ve avukatlık ücretleri payları oranında taraflara yükletilir. İzale-i şuyu davasında davanın kazananı veya kaybedeni bulunmamaktadır, davanın tarafı olan herkes davadan aynı şekilde etkilenir.
1. Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi
İzale-i şüyu davasının tarafları malı nasıl paylaşacakları konusunda anlaşarak dava sırasında bu antlaşmayı hakime bildirebilirler. Hakim bu antlaşma doğrultusunda ortaklığın giderilmesine karar verebilir. Taraflar malın paylaşılması konusunda anlaşmazlarsa maldaki ortaklığın ya satış suretiyle ya da aynen taksim yoluyla giderilmesi gerekir.
Ortaklığın giderilmesi davasında malın aynen taksimi için taraflardan yalnızca birinin talepte bulunması yeterlidir. Taraflardan biri ortak malın aynen taksim edilerek ortaklığın giderilmesine karar verilmesini isterse, hakim öncelikle aynen taksim şartlarının bulunup bulunmadığını araştırmalıdır (MK md. 699/2).
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılarak incelenmesi gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilmesi mümkün değildir. Ayrıca paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Eğer taşınmaz malda kat mülkiyeti kurmak mümkünse, hakim kat mülkiyeti kurulup kurulamayacağını çok iyi araştırmalıdır. Kat mülkiyetinin kurulması mümkün olan bir taşınmaz malda satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilemez.
2. Satış Suretiyle Ortaklığın Giderilmesi
Taşınmazın aynen taksimi mümkün değilse ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilir. Taşınmaz malın satışı, mahkeme vasıtasıyla değil satış memurluğu veya icra dairesi aracılığıyla yapılır. Satış açık arttırma yoluyla yapılmalıdır. Ancak tüm paydaşlar bir araya gelerek satışın ortaklar arasında yapılması hususunda oybirliğiyle anlaşmaları durumunda satış ortaklar arasında yapılabilir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik ( %… ) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.(Y14HD-K.2021/398)
Ortaklığın Giderilmesi Davasında Muhdesatın Aidiyeti Konusunda Çekişme
Ortaklığın giderilmesi davasının konusu taşınmazda bulunan bina, ağaç, tesis gibi bütünleyici parçalar üzerinde mülkiyetin kime ait olduğu hususu ortaklar arasında tartışma konusu ise, bu uyuşmazlığın ayrı bir dava açılmak suretiyle giderilmesi gerekir. Uygulamada bu davalara “muhdesatın aidiyetinin tespiti davası” denilmektedir. Bu davanın açılması halinde, izale-i şuyu davası yargılamasında, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının sonuçlanması bekletici mesele yapılır. Çünkü, taşınmazda yer alan bütünleyici parçalar (muhtesatlar) üzerindeki mülkiyet hakkı tespit edildikten sonra bütünleyici parçalar da dahil edilerek ortaklığın gideirilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK’nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir (Y14HD-K.2021/398).
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir (Y14HD-K.2021/717).
Taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında ortaklığın giderilmesi davası mevcut ise o davanın yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu maliklerinin veya tapu kayıt malikinin mirasçılarının, kamulaştırma sözkonusu ise kamulaştırılan taşınmaz maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olarak yer almaları zorunludur (Yargıtay 8.HD-Karar : 2017/3836).
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davası, ferdi mülkiyete geçmek isteyen mülk sahibinin bu hakkını güvence altına alan, ama bu arada tüm paydaşların haklarını eşit bir şekilde koruyan bir gayrimenkul davası olarak alanında uzman bir gayrimenkul avukatı tarafından takip edilmelidir. Beylikdüzü Avukat Emin ÖZTÜRK İstanbul’da ve Türkiye’de izale-i şuyu davalarının sürecinin takibini yapmakta ve gayrimenkul avukatı olarak hizmet vermektedir.
ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİNE İLİŞKİN YARGITAY KARARLARI
T.C.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/9317
K. 2018/57
T. 15.1.2018
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava dilekçesinde, davacı ile davalıların davaya konu … ili Merkez ilçesi Şerefiye mahallesi, 58 ada 294 parsel ve aynı yer 295 parsal ile… köyü, 4, 9, 10, 13, 1, 15, 16, 21 parsel sayılı taşınmazlar … plaka sayılı traktörün muris…’ ndan miras yolu ile intikal ettiğini, … köyü 16 parselde bulunan taşınmaz üzerinde tek katlı Şerefiye mahallesi 294 parsel sayılı taşınmaz üzerinde de yine muristen kalan üç katlı ev bulunduğunu, taşınmazlar üzerinde bulunan fındıklıklardan ve evlerden elde edilen gelirlerinin … ve … tarafından kullanıldığını, yine muris adına kayıtlı … plakalı araçta … tarafından kullanıldığını, tarafların bir araya gelerek rıza-i taksim yapmalarının söz konusu olmadığını, söz konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış yolu ile sonlandırılması istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, muris … adına kayıtlı … plakalı, … marka …model, kırmızı renkli traktörün açık artırma sureti ile satılması ile ortaklığın giderilmesine, … ili Merkez ilçesi Şerefiye mahallesi, 58 ada 294 parsel ve aynı yer 58 ada 295 parsel sayılı taşınmazlar ile … ili Merkez ilçesi Kabalak köyü 175 ada 4 parsel, aynı yer 176 ada 9 , 10, 13 parseller, yine aynı yer 178 ada 1 parsel, aynı yer 188 ada 15, 16, 21 parsellerde kayıtlı davaya konu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
1-)Taraflar arasında ortaklığın giderilmesi istenilen … ili, merkez ilçesi …mahallesi 58 ada 294 parsel, … köyü 175 ada 4 parsel ve aynı yer 176 ada 9, 10, 13 parseller ile yine aynı yer 178 ada 1 parsel, 188 ada 15, 16, 21 parseller ile … plakalı traktörün satış sureti ile ortaklığın giderilmesine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık görülmemekle, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına,
2-)Davalıların … ili merkez ilçesi…mahallesi, 58 ada 295 parsele dair karara yönelik temyiz itirazlarına gelince:
Bu parsel yönünden dosyada alınan bilirkşi raporuna göre üzerinde 3 katlı betonarme ev olduğu anlaşılmakla Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine uygun olarak, üzerinde kat mülkiyetine elverişli yapı bulunan ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için, üzerindeki yapının mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış ya da projesi olmamakla birlikte fiili durumuna göre çizdirilmiş imara ve fenne uygunluğu ilgili makamca onaylanmış projesinin olması, bağımsız bölümlerinin başlı başına kullanmaya elverişli bulunması (M.1), yapının tümünün kargir olması (M.50/2) ve her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi, ayrıca 12. maddede yazılı belgelerin (belediyeden onaylı proje, yapı kullanma belgesi ve yönetim planı) tamamlattırılması gerekmektedir. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda anılan Kanunun 10. maddesinin 5. fıkrası hükmünce taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilecek ve açılan davada ortaklığın bu yolda giderilmesine karar verilebilecektir.
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarında, tamamlanmış yapının fiili durumu ile onaylı projesi arasında aykırılıkların bulunması ya da yapının imara uygun ancak projesiz inşa edilmiş olması veya bir kısım bağımsız bölümlerin başlı başına kullanılmaya elverişli halde bulunmaması gibi kat mülkiyeti kurulmasına engel oluşturan eksikliklerin mevcut olduğu durumlarda bu eksikliklerin giderilip yasal koşullara uygun hale getirilmesi mümkün ise bunun isteyen tarafa tamamlattırılması yoluna gidilmesi gerektiği kabul edilmektedir.
Bu bakımdan, mahkemece öncelikle yapının ayrı ayrı ve müstakil olarak kullanılmaya elverişli bağımsız bölümler içerip içermediğinin, içeriyorsa bunların sayısının saptanması, her bir paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi halinde davaya konu taşınmaz üzerindeki yapının onaylı projesinin ve sonradan değişiklik yapılmış ise buna dair tadilat projesinin olup olmadığının taraflara ve ilgili belediyeye sorulup etraflıca araştırılması, proje mevcut değil ise veya onaylı projeye aykırılıkların saptanması halinde ilgili belediyeden alınacak ön bilgiye göre yapının mevcut haliyle imar mevzuatına ve bulunduğu yerin imar durumu ile fenne aykırılık oluşturmadığı veya imara ya da projeye aykırılıklar giderildiği takdirde onay verilebileceğinin saptanması halinde, öncelikle aykırılıkların giderilmesi, eksiklerin tamamlatılması daha sonra yapının fiili durumunu yansıtan projenin hazırlattırılıp, ilgili imar müdürlüğünün onayının ve buna bağlı olarak oturma izin belgesinin alınması, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan diğer belgelerin tamamlattırılması için kat mülkiyetine geçiş suretiyle ortaklığın giderilmesini isteyen tarafa yetki ve yeterli süre verilmesi, bu hususlar eksiksiz yerine getirildiği takdirde de; davaya konu taşınmaz üzerindeki yapı veya yapılarda her bir bağımsız bölümün (konumu, yüzölçümü, kullanım amacı ve eklentileri yerinde incelenip irdelenerek) değeri ve bu değere göre özgülenecek arsa payı uzman bilirkişi aracılığıyla saptanıp varsa fiili taksime göre, taksim yoksa çekilecek kur’a ile önce her bir paydaşa birer bağımsız bölüm özgülendikten sonra arta kalan bağımsız bölümün pay oranları da gözetilmek suretiyle yine kur’a ile paydaşlara özgülenerek, gerekiyorsa bedel farkı nedeni ile ödenecek ivaz da belirlenmek suretiyle payların denkleştirilmesi ve yönetim planı gibi belgeleri paydaşların (tanınan süreye rağmen) imzalamaktan kaçınması halinde bunların imzalanmış sayılması suretiyle tahkikatın ikmal edilmesinden sonra kat mülkiyetine geçiş yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Aynen taksim isteyen hissedarlara süre verilerek Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde belirtilen eksikliklerin giderilmesi suretiyle paydaş ve bağımsız bölüm itibariyle herbir müşterek malike/paydaşa en az bir bağımsız bölüm verilerek kat mülkiyeti oluşturulması ve bağımsız bölüm ve daireler arasındaki değer farkının ise ivaz ilavesiyle denkleştirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Mahkemece, yukarda açıklanan hususlar ve davalılardan …’nun açmış olduğu … 2. Aile Mahkemesi 2014/510 Esas sayılı intifa hakkının tesisine dair dosyada gözönünde bulundurularak öncelikle kat mülkiyetine geçişin sağlanması yolunda yargılama yapılması, gerekirken, açıklanan hususlar yerine getirilmeden yetersiz araştırma ve eksik incelemeyle ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
-3- 2017/9317-2018/57
SONUÇ : 1-) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile … ili, merkez ilçesi Şerefiye mahallesi 58 ada 294 parsel, Kabalak köyü 175 ada 4 parsel ve aynı yer 176 ada 9, 10, 13 parseller ile yine aynı yer 178 ada 1 parsel, 188 ada 15, 16, 21 Sayılı parseller ile … plakalı traktörün satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi yönünde kurulan usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taşınmazın satış bedeli üzerinden temyiz edenlerin payına düşen paranın binde 11,38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan harcın mahsubu ile artanının alınmasına,
2-) ikinci bentde açıklanan nedenlerle; … ili, Merkez ilçesi, Şerefiye mahallesi, 58 ada 295 Sayılı parsele dair karara yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu yönden BOZULMASINA 15/01/2018 günü oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/12813
K. 2017/4237
T. 25.5.2017
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.08.2012 gününde verilen dilekçeyle ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.03.2015 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Mehmet, Emirzade ve Salim tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, … ilçesi… Köyü 743, …Köyü … parsel, … Köyü … numaralı parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın aynen taksim, aynen taksim mümkün değilse satış yoluyla giderilmesi isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar …, … ve … temyiz etmişlerdir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Mahkemece paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine dair davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
1-)Dava konusu 65 parsel ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden;
Davalı … 754 parsel sayılı taşınmaz üzerinde meyve ağaçlarının olduğunu, davalı … ise 65 ile 722 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde meyve ağaçlarının 1488 parsel sayılı taşınmaz üzerinde evinin olduğunu beyan etmiş iseler de; davalılardan …’in 754 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının kendisine ait olduğuna dair talebinden 11.06.2014 tarihli celsede, …’in ise 65 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının kendisine ait olduğuna dair talebinden 12.11.2014 tarihli celsede vazgeçmiş oldukları anlaşılmıştır.
Ancak mahkemece, satışın genel açık artırma suretiyle yapılacağının belirtilmesi ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına dair hükmü uyarınca, karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden binde 11,38 harç alınması gerekirken, satış şekli ile satış bedeli üzerinden alınacak harcın kimlerden ve ne şekilde tahsil edileceğinin belirtilmemesi doğru görülmemiş ise de, belirtilen hususlar davaya konu 65 parsel ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun bu parseller yönünden aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava konusu 722 parsel ve 1488 parsel sayılı taşınmazlar yönünden,
Davalı … 722 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan meyve ağaçları ile 1488 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin kendisine ait olduğunu bildirdiğinden, 722 parsel sayılı taşınmaz yönünden mahkemece davalı …’e muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere usulüne uygun olarak kesin süre verilmesi ve sonucuna göre hareket edilmesi; 1488 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise paydaş …’nün muhdesat iddiasına dair olarak beyanının alınması gerekmekte iken, Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile, (1) numaralı bent gereğince, davaya konu 65 parsel ve 754 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hüküm fıkrasının 2.maddesinde yer alan “satış sureti ile” ibaresinin çıkarılarak yerine “genel açık artırma suretiyle satılarak” sözcüklerinin eklenmesine; hüküm sonucuna 7. madde olarak “7- Satış bedeli üzerinden hesaplanacak %011,38 (binde 11.38) oranındaki harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiyesinin taraflardan tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınarak Hazineye irat kaydına”, sözcüklerinin eklenmesine, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, (2) numaralı bent uyarınca, davaya konu 722 parsel ve 1488 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istenmesi halinde yatırana iadesine, 25.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.