İcra ve İflas Hukuku, alacaklı borçlu işlemlerinin hangi şekilde ve devlet eliyle nasıl tahsil edilebileceğini, iflas aşamasının nasıl işleyeceğini konu alan kurallar bütünüdür. Hak, hukuk düzenince korunan bir menfaat olup, icra hukukunda da maddî hukukun tanıdığı hakkın da korunması sağlanmalıdır.

Alacaklının alacağına kavuşması ve borçlunun da borcunu devlet aracılığı ile ödeyebilmesini sağlamak amacıyla cebren tahsil için icra hukukuna ihtiyaç duyulmuştur. İcra takibi toplum nezdinde ‘’icralık olmak’’ şeklinde anılsa da ilk duyulduğunda kötü bir izlenim oluşturmasının yanında alacaklı tarafın borcunu ödemeyen tarafa karşı yapacağı son hamlelerden ve hukuki çarelerden birisidir.

İcra ve İflas hukukuna özelinde icra takibinin konusu çek, senet, bono, poliçe olarak adlandırılan kambiyo senetleri yani kıymetli evraklar ve bunların yanında fatura, kira alacağı olabilmektedir.

İcra hukuku hayatımızın birçok alanında işlevsellik barındırır. Davaların son bulması ve lehinize bir karar çıktığında yani dava kazanıldığında alacağı tahsil etmek her zaman kolay olmayabilir.

Bu nedenle icra hukuku davanın sonunda da karşımıza çıkmaktadır. Bir tazminat davasında tazminatı almaya hak kazanan taraf, tazminatın tahsili için icra takibi yoluna başvurmaktadır. Boşanma davasında nafaka alacağının tahsili ya da tazminatın tahsili yanı sıra velayeti verilen çocuğun teslimi için de velayet kararının uygulamaya konulması için icra takibi yoluna başvurulmaktadır.

Bir iş davasında kazanılan kıdem tazminatının, ücret alacağının tahsili noktasında icra takibi başlatılabilmektedir. Diğer yandan ortaklığın giderilmesi (izale-i şuyu) davasında bir evin satılması gerektiğinde bu satış işlemi icra müdürlükleri mahareti ile yapılabilmektedir.

Görüldüğü üzere icra hukuku her ne kadar toplum nezdinde kötü olarak nitelendirilmiş olsa da davalar ve tahsilat yönünden büyük önem arz etmektedir.
En genel anlamda İcra takibi borcunu zamanında ödemeyen ve ödemekten kaçınan borçluya karşı alacaklının devlet eliyle icra daireleri aracılığı ile tahsil edilmesi yönünde başvuru yapmasıdır.

İcra takibi ilamlı ve ilamsız icra takibi olarak iki şekilde başlatılabilmektedir. Borcun tahsili Mahkeme Kararı ve İcra ve İflas Kanununda ilam niteliğinde sayılan belgelerle takip aşamasına geçilmesi ilamlı takibin konusunu oluşturur. İlamsız takip ise ilamlı takibin dışındaki tüm konuları ve alacak çeşitlerini içermektedir.

İlamlı takip kapsamında; (Mahkeme kararıyla veya kanunda ilam niteliğinde sayılan belgeler ile yapılan takibi içerir.)
-Taşınır Teslimi Veya Taşınmaz Tahliye Veya Teslimi
-Çocuk Teslimi Ve Çocukla Kişisel İliki Kurulması
-Para Borcuna Veya Teminat Verilmesine İlişkin İlamlı Takip
-İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip
-Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yoluyla İlamlı Takip yoluyla takip başlatılabilmekte ve süreç takibi konusunda hizmet verilmektedir.

İlamsız takipler kapsamında;
-Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi,
-İpoteğin Paraya Çevrilmesi,
-Kambiyo Senetleriyle Haciz Takibi,
-İflas Yolu İle Adi Takip,
-Kambiyo Senetleriyle İflas Takibi,
-Adi Kira Ve Hasılat Kirası ,
-Tahliye şeklinde icra takibi başlatılabilmektedir.

İcra ve İflas Hukuku alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamakta olup alacaklının menfaatine zarar verecek bir hukuki hata yapılmaması gerekmektedir. Bu nedenle alanında uzman bir avukatla çalışılmalıdır. Öztürk Hukuk ve Danışmanlık Bürosu olarak temel amacımız müvekkillerin alacağına en kısa sürede ve en etkili yöntemlerle ayrıca bunun yanında en az masrafla alacağını tahsil etmesi yönünde hizmet vermektir.